Akromiyoklaviküler eklem, klavikula (köprücük) ve skapula (kürek) kemiklerinin omuz üst tarafında karşı karşıya gelmesiyle oluşur.

Akromiyoklaviküler eklem yaralanmaları genellikle sporcu genç erkeklerde görülmektedir. En sık yaralanma omuz üzerine düşme sonucu meydana gelen direkt darbe ile olur. Darbe sonucu omuza uygulanan kuvvet akromiyonu mediyale ve aşağı iter. Herhangi bir kırık oluşmazsa önce akromiyoklaviküler bağlar gerilir ve sonrasında yırtılır. Uygulanan kuvvet daha da devam ederse korakoklaviküler ligamanı gererek deltoid ve trapezius kaslarının yırtılmasına ve sonunda korakoklaviküler bağların da yırtılmasına neden olur. Akromiyoklaviküler eklem çıkığı omuz çevresi çıkıklarının %12’sini oluşturmaktadır. Tedavisi ile ilgili kesin bir görüş birliği olmayıp, tartışmalar halen devam etmektedir. Rockwood tarafından akromiyoklaviküler eklem yaralanmaları altı sınıfa ayrılmıştır. Tip 1 çıkıklarda sadece akromiyoklaviküler eklemde gerilme olup, radyolojik bir bulgu görülmemektedir. Tip 2 çıkıklarda ise akromiyoklaviküler bağlarda yırtılma söz konusu olup korakoklaviküler bağlar sağlamdır. Tip 3 çıkıklarda hem akromiyoklaviküler bağlar hem de korakoklaviküler bağlar yırtılmış olup, klavikulanın distali superiora deplase olmuştur. Tip 4 çıkıklarda klavikulanın distali posteriora doğru yer değiştirmiştir. Tip 5 çıkıkta Tip 3 çıkıktan daha şiddetli bir durum söz konusudur. Klavikulanın distali çevre kas dokularının da tam kat yırtılması ile eklem mesafesinin %100’ünden fazla yukarı deplase olmuştur. Tip 6 çıkıkta ise klavikulanın distali inferiora deplase olup oldukça nadir görülmektedir. Genellikle Tip 1 ve 2 çıkıklarda konservatif tedavi uygulanır. Tip 4, 5 ve 6 çıkıklarda ise cerrahi tedavi ön plandadır. Tip 3 çıkıklarda tedavi tartışmalı olup genellikle gençlerde ve aktif sporcularda cerrahi tedavi tercih edilir.

Akut Tip 1 ve 2 akromiyoklaviküler eklem çıkıklarının tedavisinde genel yaklaşım; buz uygulanması, analjezik ilaç kullanımı, bir askı ile kolun immobilizasyonu, hastanın tolere edebildiği düzeyde erken harekete başlanması şeklindedir. Çoğu hastanın şikâyetleri tamamen gerilemesine rağmen, bazı atlet ve sporcularda ağrı ve akromiyoklaviküler eklemde dejeneratif değişiklikler kalabilir. Bu gibi durumlarda cerrahi endike olabilir; Mumford prosedürü (distal klavikula rezeksiyonu) uygulanabilir. Tip 4, 5 ve 6 çıkıklarda tedavi olarak cerrahi önerilmektedir; Tip 3 akromiyoklaviküler eklem çıkığında ise cerrahlar arasında sağlanmış fikir birliği yoktur. Literatürde, hem cerrahi hem de cerrahi dışı tedavinin yeri vardır.

Bir cevap yazın